İletişim Teknolojileri Sağlık Sektörünü Nasıl Etkiler?

Teknolojik ürünler yaşamın içine o kadar çok girmiştir ki neredeyse vazgeçilmez hale gelmiştir. Hatta bazı alanlarda hayati unsurlar arasında yerini almıştır. Özellikle iletişim teknolojileri çok ciddi gelişme kaydetmiştir. İletişim teknolojilerinin gelişimi, sağlık sektöründeki hizmetten üretime kadar birçok alanı doğrudan etkilemektedir. Eskiden sadece kalem ve kağıtla yapılabilen işlemler artık dijital ortama taşınmıştır. Bu da, dünyanın neresinde olursanız olun sağlıkla ilgili tüm bilgilerin sunucular üzerindeki veri tabanlarına kaydedilebilmesini sağlamıştır. Sağlık verileri, istenilen her an her yerde görüntülenebilir hale gelmiştir. Büyük çaptaki istatistiksel veriler de kolayca ulaşılabilir ve değerlendirilebilir şekle dönüşmüştür. Gelecekte yapay zekanın da gelişmesiyle birlikte tedavilerin dahi robotlar tarafından yapılabileceği öngörülmektedir. Günümüzde, çok riskli ameliyatlar bile başka bir ülkedeki hekimin uzaktan kontrol ettiği robotlar ile yapılabilmektedir. İnternet teknolojileri sayesinde, insanların hastaneye gitmeden muayene olabilmesi veya tıbbi cihazların birbirleriyle haberleşerek veri transferi yapabilmesi mümkün kılınmıştır. Bu gelişmeler, kötü niyetli kişilerin sağlık verilerine yasa dışı yollarla erişerek bunları suç teşkil eden alanlarda kullanmaları veya tıbbi cihazlara uzaktan müdahale ederek kullanıcılara zarar vermeleri gibi bazı tehlikelerin de ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. İletişim teknolojilerinin gelişmesinin sağlık sektörü açısından hem iyi hem de kötü tarafları vardır.

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte iletişim de gün geçtikçe kolaylaşmaktadır. İletişimin kolaylaşması da teknolojinin daha hızlı gelişmesini sağlamaktadır. Teknoloji ve iletişim birbirini döngüsel olarak etkilemeye devam etmektedir. Bu nedenle, bu iki sistem durdurulamaz bir şekilde hızla gelişmektedir. İletişim kanalları gün geçtikçe çoğalmakta ve bilgi çok hızlı bir şekilde yayılarak küresel ölçekli hale gelmektedir. İnsanlar artık interneti kullanarak sağlık sorunları hakkında detaylı bilgiye rahatlıkla ulaşabilmektedir. Farklı birçok platformdan edindiği bilgileri süzgeçten geçirerek ve karşılaştırarak doğru bilgiye ulaşmaya çalışmaktadır.

İnternette bulunan bilgi kaynaklarının çoğu bilimsel ve deneysel süreçlerden geçirilerek oluşturulmadığı için internetten edinilen bilgiler sorgulanmadan kabul edilmemelidir. Birkaç farklı kaynaktan karşılaştırarak ve konunun uzmanlarıyla iletişime geçerek doğrulama yapılmalıdır. Bu durum internetten ulaşılan her bilgi için geçerlidir. Konu sağlık olunca daha çok dikkat edilmesi gerekir.

Sağlık alanındaki iletişimin birkaç temel amacı vardır:

  • Sağlık çalışanları arasındaki iletişimi arttırmak
  • Sağlık kurumlarının örgütsel işleyişini kurgulamak ve sürdürmek
  • Hasta ve sağlık çalışanı arasındaki iletişimi güçlendirmek
  • Hasta ve sağlık çalışanı arasındaki yanlış anlaşılmaları önlemek
  • Bilgi üretmek
  • Sağlık alanındaki teknolojik gelişmeleri topluma tanıtmak

İletişim konusunda en çok problem sağlık çalışanlarıyla hastalar arasında oluşmaktadır. Bu durumun 2 nedeni vardır:

  • Hastanın veya hasta yakınının sağlık çalışanına karşı yaklaşımındaki problemler
  • Sağlık çalışanının hastaya veya hasta yakınına karşı yaklaşımındaki problemler

Hem hastaların hem de sağlık çalışanlarının birbirleriyle olan iletişiminde yanlış anlaşılmalar olabilmektedir. Bu da tedavi sürecini olumsuz olarak etkilemektedir. Hatta bu sorunlar, hiçbir şekilde kabul edilmeyen fiziksel şiddete varan boyutlara ulaşabilmektedir. Çözüm için de hukuki tedbirlerin alınması gerekir. Başka türlü bir çözüm de sağlanamayacak gibi görünmektedir.

Sağlık alanındaki tüm gelişmeler bireylerin hayatını doğrudan etkilemektedir. Hayatı kolaylaştırmak, teşhis ve tedavi süreçlerindeki etkinliği arttırmak, maliyetleri düşürmek ve ortalama yaşam süresini uzatmak olumlu etkilerden bazılarıdır. Yaşanan gelişmelerin topluma duyurulması da iletişim teknolojilerinin kullanımıyla mümkün olmaktadır. Sosyal medya kullanımının ve internet haberciliğinin armasıyla birlikte insanların haber alma kaynakları değişmeye başlamıştır. Daha önceleri çok yoğun bir şekilde kullanılan basılı yayın organları ve televizyon kanalları yerine artık internet üzerinden yapılan canlı yayınlar ve sosyal medya haberciliği tercih edilmektedir. Bu da sağlık alanındaki olumlu ve olumsuz gelişmelerin çok kısa bir süre içinde herkese ulaştırılmasını kolaylaştırmaktadır.

Gelişmelerin sektör profesyonellerine ve topluma hızla aktarılmasının başka açılardan da önemi vardır. Örneğin, yeni geliştirilen tıbbi ürünler hakkında herkesin bilgilendirilmesi mümkün olursa bu ürün daha çok talep edilir ve daha çok üretilir. Böylece maliyetler aşağılara çekilerek ürünün fiyatı ilk olduğundan daha uygun hale getirilebilir. Toplumdaki daha fazla insan daha uygun fiyatlarla bu ürünlerden faydalanabilir. Uygun fiyatların oluşturulabilmesi, üreticinin emeğinin karşılığını alabilmesi ve daha çok kişinin yeni tıbbi ürünlerden faydalanabilmesi için arz talep dengesinin iyi düzenlenmiş yönetmeliklerle sağlanması gerekir.

Başka bir açıdan bakıldığında iletişim teknolojilerinin gelişiyor olması sağlıkta dijitalleşmenin de gelişiyor olması demektir. Yeni sistemler sayesinde hastane içinde ve hastaneler arası bilgi akışı kolayca sağlanabilmektedir. Hastanelerdeki işlemlerin veri tabanlarına kaydedilmesi, hastaların tüm kayıtlarının doktorlar tarafından incelenebilir olması ve hastaneler arasında yatak kapasitesi gibi bilgilerin paylaşılabilir olması sağlık alanındaki hizmetlerin daha hızlı ve kaliteli verilebiliyor olmasını sağlar. Geçmiş hasta verilerine istenen her an ulaşılabiliyor olması da tedavi sürecini hızlandırır ve etkinliğini arttırır. Böylece hekimlerinin işi biraz kolaylaşmış olur.

Hastanelerdeki dijitalleşmeyle birlikte birimler arası haberleşme ve bilgi akışı çok kolaylaşmış ve hızlanmıştır. Yapılan bir tetkik saniyeler içinde hastane bilgi sistemine kaydedilebilir ve diğer birimlerden görüntülenebilir. Örneğin, bir röntgen filmi çekildiğinde artık saatlerce röntgen görüntüsü için beklemeye ve görüntüyü alıp hastane içinde dolaştırmaya gerek kalmamıştır. Görüntü otomatik olarak hastanenin bilgi sistemine ve hastanın kayıtlarına eklenmektedir. Hatta, devletin oluşturduğu veri tabanına da gönderilmektedir. Böylece hastanın bilgileri hem hastane hem hasta hem de devlet yetkilileri tarafından ulaşılabilir hale gelir.

Hasta bilgilerinin ve önceki tıbbi işlemlerin bir veri tabanında kayıtlı olması ve hekimlerin ihtiyaç duyduğunda bu kayıtlara ulaşabilmesi tedavi etkinliğinin artmasını sağlar. Bu sayede hekim değişikliği de mümkün hale gelir. Gerektiğinde farklı bir hekim doğrudan hastanın tıbbi geçmişine ulaşarak hız kazanabilir. Hastanın herhangi bir alerjisi varsa bu durum hekim tarafından önceden bilinebilir ve ona uygun ilaçlar önerilebilir. İlaç geçmişi de kayıt altında olacağı için önceki ilaç tedavileri de kontrol edilebilir.

Hastalara, şeker, tansiyon ve alerjik durumları bilinmeden müdahale edilmesi hayati açıdan büyük riskler taşıdığı için veri tabanına kayıtlı bilgiler sayesinde uygun müdahaleler yapılabilir ve bu risklerin ortadan kalkması sağlanabilir. Yakın bir gelecekte üstümüzde taşıyacağımız çipler sayesinde tıbbi durumumuz ve yaşamsal fonksiyonlarımız anlık olarak takip edilebilir hale gelecektir. Hatta, acil müdahale ekiplerine haber vermeye gerek kalmadan ilgili ekiplere uyarı gidecek ve hızlı bir şekilde bulunduğumuz yere intikal ederek anında müdahale mümkün olacaktır. Ekip, bulunduğumuz noktaya ulaştığında tüm sağlık kayıtlarımızı önceden görüntüleyebileceği için doğru müdahaleyi anında uygulayabilecektir.

Özellikle kronik hastalıkları olan, kan veya tansiyon gibi parametreleri sürekli ölçüp kaydetmek zorunda kalan kişilerin işini kolaylaştıran sistemler de geliştirilmektedir. Evde veya hastanede yapılan ölçüm sonuçları, cihazların birbirleriyle haberleşme teknolojisi (nesnelerin interneti) (IoT) sayesinde, internet üzerinden otomatik olarak bir veri tabanına kaydedilebilir. Bu veriler anlık olarak bir alarm merkezi tarafından takip edilebilir ve hastaların sağlık durumu sürekli olarak kontrol altında tutulabilir. Cihazları kullanan hastalar, cihaz üzerinde bulunan bir tuş sayesinde internet üzerinden sağlık merkezlerine ulaşabilir ve acil durum çağrısı bırakabilir. İsterlerse online olarak uzman hekimlerle görüşebilir ve rahatsızlıklarıyla ilgili tıbbi bilgi alabilirler.

Alzheimer gibi hastalıkları olan veya kaybolma riski taşıyan kişiler için özel olarak üretilmiş kol saati, kemer veya kıyafete eklenebilen aksesuar tarzında cihazlar sayesinde uydu üzerinden takip sağlanabilir. Kişinin yeri anlık olarak belirlenebilir. Akıllı telefonlara ve bilgisayarlara yüklenebilen yazılımlar ile kişinin nerede olduğu izlenebilir veya geçmiş kayıtlar incelenebilir. Hatta belirli sınırların dışına çıktığında hastanın yakınlarına otomatik olarak bilgi veren takip cihazları da piyasada mevcuttur. Bu tip cihazlar son dönemde sıkça kullanılmaktadır.

Sağlık alanındaki mobil teknolojiler de çok hızlı gelişmektedir. Toplumun bir kısmı tarafından yoğun olarak kullanılmaktadır. Geliştirilen aksesuarlar ve yazılımlar sayesinde spor yaparken kaç adım atıldığı veya kaç kalori harcandığı otomatik olarak kayıt altına alınabilir hale gelmiştir. Nabız, EKG, tansiyon ve kan şekeri gibi tıbbi ölçümlerin de akıllı telefonlar ile yapılması artık mümkündür.

Yapay zeka, son birkaç yılda hayatımıza girmiş ve çeşitli şekillerde kullanılmaktadır. Sağlık alanı da bunlardan bir tanesidir. Yapay zeka ile güçlendirilmiş karar destek sistemleri sağlık sektöründe kullanılmaya başlanmıştır. Bu sistemler, istatistiklerden yararlanarak en doğru tedavileri en uygun parametrelerle hekimlere sunmaktadır. Hekimler, bu bilgilerden faydalanarak daha hızlı ve doğru kararlar alabilirler. Yapay zeka şimdilik tedavi süreçlerinin etkinliğinin artmasına destek olsa da yakın bir gelecekte başka faydalar da sağlayacaktır.