Defibrilatör Çeşitleri Nelerdir? Nasıl Kullanılır?

Halk arasında elektroşok cihazı olarak da bilinen, film sahneleri nedeniyle kalp durması (kardiyak arrest) esnasında kullanıldığı sanılan, kalbe elektrik şoku veren tıbbi cihazlara defibrilatör denir. Filmlerdeki sahnelerin çoğu gerçeği yansıtmamaktadır. Defibrilatörler, sanılanın aksine kalp durduktan sonra kullanılmaz. Aslında, düzensiz veya durmaya çok yakın çalışan kalbi yüksek elektrik akımı ile çok kısa bir süre için durdurur. Böylece kalbin tekrar eski çalışma mekanizmasına dönmesini sağlar. Defibrilatörler, sorunlu bir şekilde çalışan kalbin bir süre sonra tamamen durmasını önlemek için kullanılır. Kalp durduktan sonra defibrilatör kullanımı işe yaramaz, bunun yerine ilaç uygulaması ve kalp masajı gerekir. Defibrilatör ile kalbe elektrik şoku vermek kalbi çok kısa bir süre için durdurur. Defibrilasyon uygulaması işe yaradıysa duran kalbe beyinden ulaşan sinir hücreleri anında yeni sinyaller vermeye devam eder ve böylece kalp eskisi gibi çalışmayı sürdürür. Bu uygulama kalbi resetlemeye benzer. Çalışma prensipleri ve fonksiyonları bakımından defibrilatörlerin çeşitleri mevcuttur. Cihazların kullanım şekilleri birbirine benzese de bazı farklar söz konusudur.

Fibrilasyon kalbin alt veya üst odacıklarının hızlı ve düzensiz atışına verilen isimdir. Kalp odacıklarının titremesi olarak ifade edilebilir. Yaygın görülen bir ritim bozukluğudur. Kalbin üst kısımlarının düzensiz çalışması alt kısımlarının da düzensiz çalışmasına neden olur. Bu karmaşa öncelikle beyin olmak üzere tüm vücudun ihtiyacı olan kanın pompalanmasında sorun oluşturur. Düzeltilmediğinde ölümcül olabilir. Defibrilasyon (de-fibrilasyon) işlemi ise elektrik akımı ile fibrilasyonun önlenmesini ifade eder. Defibrilasyon esnasında kalbe elektrik akımı verilir. Bu sayede kalp kaslarındaki düzensiz titreşimlerin giderilip kalbin normal bir şekilde çalışması hedeflenir.

Hastanelerin neredeyse tüm birimlerinde defibrilatör bulunur. Sadece hastanelerde değil aile sağlığı merkezlerinde, revirlerde, alışveriş merkezlerinde, eğlence yerlerinde, uçaklarda ve kamusal birçok yerde acil durumlar için hazır tutulur. Ayrıca, ambulanslarda da mevcuttur. Cihazlar bataryalıdır ve elektrik olmadığında da kullanılabilir. Uzman sağlık personeli tarafından kullanılması gereken bir cihazdır. Şoklamanın hastanın o anki ihtiyacına uygun ayarlarla yapılması gerekir. Defibrilasyonun başarı oranı, gerektiği durumlarda ne kadar erken yapıldığına bağlıdır. Her 1 dakikalık gecikme yaşama şansını yaklaşık %8-12 oranında azaltır. Bazı defibrilatörler monitör, pacemaker, EKG, pulse oksimetre ve karbonmonoksit ölçümü gibi opsiyonlara da sahiptir. Piyasada bulunan cihazların hemen hepsinde uygulama sürecindeki olayların ve parametrelerin tamamını dahili hafızasına kaydetme özelliği vardır.

image

Defibrilatör Çeşitleri Nelerdir?

Temel yaşam kurtarma zincirinde defibrilatör kullanımı üçüncü sırada yer alır. Acil vakalarda yapılabilecek, hastaların hayatta kalabilmelerini sağlayan işlemlerden en önemlileri sağlık ekiplerine haber vermek ve akabinde CPR uygulamalarına başlamaktır. CPR yetersiz kalıyorsa üçüncü işlem olarak defibrilatör ile elektroşok uygulamasına geçilebilir. Kalbe ne kadar yakından uygulandığı, elektrik akımının nasıl iletildiği ve çalışma şekli göz önüne alındığında bir kaç çeşit defibrilatör mevcuttur.

Eksternal Defibrilatör Nedir?

Vücudun içine girmeden (non-invaziv), göğüs kafesi üzerine yerleştirilen elektrotlar vasıtasıyla elektrik şoku veren cihazlara eksternal (harici) defibrilatör denir. Kalbe uzak noktalardan elektrik akımı verildiği için yüksek enerji seviyesi ayarlanarak kullanılır.

İnternal Defibrilatör Nedir?

Vücut dışından değil de vücudun içine girerek, elektrotları doğrudan kalbe veya kalbin çok yakınlarına yerleştirerek uygulanan cihazlara internal (dahili) defibrilatör denir. Elektrik şoku doğrudan kalbe veya kalbin çok yakınlarına iletildiği için verilen elektrik enerjisi diğer defibrilatörlerle kıyaslandığında oldukça az miktardadır. Ameliyat esnasında kullanılabilen modeller olduğu gibi vücuda yerleştirilerek (kalp pili) kullanılabilen modeller de mevcuttur.

Monofazik Defibrilatör Nedir?

Monofazik (tek darbeli) defibrilatörlerde elektrik akımı tek yönlü ilerler. Elektrik bir elektrottan diğerine doğru hareket eder. Elektrotlar arasında kalan kalbe bir sefer elektrik şoku uygulanır. Bu nedenle enerji seviyesinin yüksek olması (360 joule) gerekir. Yüksek enerji seviyesi de hastanın cildinde yanıklara ve kalp kası (miyokard) dokusunda tahribata neden olabilir. Monofazik defibrilatörler ilk şoklamada %60 başarı oranına sahiptir.

Bifazik Defibrilatör Nedir?

Bifazik (çift darbeli) defibrilatörlerde şok dalgası elektrotlar arasında pozitif ve negatif olmak üzere iki yönlü ilerler. İlk akım hangi yönde iletiliyorsa ikinci akım ters yönde iletilir. Göğüs duvarına verilen elektrik akımı belli bir süre pozitif yönde ilerleyip daha sonra dönerek negatif yönde ilerler. Elektrotlar arasında kalan kalbe ard arda iki sefer elektrik şoku uygulanır. Bifazik defibrilatörlerde daha düşük enerji seviyesi (120-200 joule arası) kullanılabilir. Bu da yanık gibi yan etkileri önler. Ayrıca kalp kası (miyokard) dokusunda oluşan tahribat daha az olur. Çift darbeli çalışması bifazik defibrilatörlerin ilk şoklamada %90 başarıya ulaşmasını sağlamaktadır. Bifazik cihazlar monofaziklere göre daha az enerji ile daha başarılı sonuçlar ortaya koyar.

İmplante Edilebilir Kardiyoverter Defibrilatör Nedir?

Deri altına cerrahi bir işlem ile yerleştirilen yani vücudun içine monte edilen defibrilatör cihazlarına implante edilebilir kardiyoverter defibrilatör (implantable cardioverter defibrillator) (ICD) adı verilir. Bunların diğer adı ise kalp pilidir. Cihazdan çıkan, üst ana toplardamar yolu üzerinden ilerleyen bir elektrot kalbe ulaşır. Kalbin ventriküler fibrilasyon veya nabızsız ventriküler taşikardi gibi sorunlar yaşamasıyla cihaz kendiliğinden devreye girerek elektrik şoku verir. Doğrudan kalbe iletildiği için verilen elektrik enerjisi diğer defibrilatörlerle kıyaslandığında oldukça az miktardadır.

Manuel Defibrilatör Nedir?

Manuel defibrilatörlerde uygulanacak enerji seviyesi hastanın o anki ihtiyacı göz önünde bulundurularak uzman kurtarıcı tarafından belirlenir. Bunun dışında, ritmi görme, ritmi tanıma, uygun tedaviye karar verme, güvenli defibrilasyon koşullarını sağlama ve şoklama gibi işlemlerde de kurtarıcı tarafından belirlenir ve manuel olarak uygulanır.

Otomatik Eksternal Defibrilatör Nedir?

Yarı otomatik ve tam otomatik olmak üzere 2 çeşit otomatik eksternal defibrilatör (OED) mevcuttur. Bu cihazlar piyasada AED (automated external defibrillator) olarak da bilinir. AED’ler bünyesinde bulunan bir yazılım ile otomatik olarak çalışmaktadır. Hastanın kalp ritmini ölçerek ihtiyaç duyulan enerji seviyesini belirler ve hastaya uygular. Vücut dışından uygulandığı için non-invazivdir. Otomatik defibrilatörler günümüzde hayat kurtarma zincirinin bir parçasını oluşturur. Tam otomatik olanlarda tüm süreç cihaz tarafından kontrol edilir. Bu cihazlar otomatik olarak, ritmi analiz edebilir, şokun gerekli olduğuna karar verebilir, sesli ve görsel uyarılarla süreci yönetebilir, gerekli enerjiyi şarj edebilir ve şoklama yapabilir. Yarı otomatik olanlarda ise şoklama anına kadarki süreç cihaz tarafından kontrol edilir, sadece şoklama anı uzman kurtarıcı tarafından uygulanır. Tam otomatik AED’ler hekim olmayan kişilerin erken müdahalesi için geliştirilmiştir.

Defibrilasyonda Başarısızlığa Neden Uygulamalar Nelerdir?

Defibrilasyonun başarılı olması hastanın yaşamına devam edebilmesi için gereklidir. Başarısız olması ise hastayı kaybetmek veya hastanın sakat kalması anlamına gelebilir. Başarısızlığa neden olan bazı hatalı uygulamalar şunlardır:

  • Elektrotları hatalı yerleştirmek
  • Elektrotlar arasında az veya fazla mesafe bırakmak
  • Elektrotların yeteri kadar bastırılmaması
  • Hatalı jel kullanımı
  • Hatalı enerji düzeyi
  • Küçük veya büyük elektrot seçimi
  • Önceden uygulanan şokların sayısı
  • Şok uygulamalarının aralarındaki süre
  • Göğüste kılların olması
  • Hastaya bağlı cihazların sökülmemesi
  • Defibrilasyon anında başkalarının hastaya temas etmesi

Otomatik Eksternal Defibrilatör (AED) Nasıl Kullanılır?

Defibrilasyon uygulaması oldukça ciddiye alınması gereken bir konudur. Yapılan küçük bir hata bile hastanın yaşamını kaybetmesine neden olabilir. Doğru uygulandığında ise hayat kurtarıcıdır. Otomatik eksternal defibrilatör (AED) kullanımı esnasında bir dizi kural söz konusudur. Bu kurallara dikkat edilirse hem hastanın hem de kurtarıcıların güvenliği sağlanmış olur. Bunlar:

Defibrilatörü çalıştırmadan önce hastanın ıslak olmadığından emin olunmalıdır. Hasta ıslaksa hızlıca kurulanmalıdır.

Hastanın kullandığı solunum cihazları dahil tüm cihazlar hastadan ayrılmalıdır. Varsa oksijen konsantratörü ve ventilatör gibi cihazlar durdurulmalıdır. Cihazlar hastadan uzak bir noktaya taşınmalıdır.

Hastanın göğüs kısmında takı, metal aksesuar ya da kalp pili olmamalıdır. Metaller elektriği ilettiği için hasta ciddi şekilde yaralanabilir.

Hastanın üstündeki kıyafetler hızlıca çıkarılmalı ya da kesilmelidir. Defibrilatör elektrotları çıplak bedene uygulanmalıdır.

Elektrotlar ya hasta üzerinde ya da cihaz üzerinde durmalıdır. Sürekli elde tutulmamalıdır. Ayrıca elektrotlar birbirine değmemelidir.

Bir elektrot hastanın göğüs kafesinin sağ üst tarafındaki köprücük kemiğinin altına, diğeri ise kalbin bulunduğu bölümün sol yanına doğru göğüs kafesinin altına yerleştirilmelidir.

Elektrotlar doğru konuma yerleştirildiğinde cihaz ritim analizine başlar. Şok gerekip gerekmediğini ya da kurtarıcıların kalp masajına devam edip etmemesi gerektiğini sesli ve görsel komutlarla bildirir.

Cihaz, şoklamaya ihtiyaç duymuyorsa hastanın kalp ritmi düzelmiş demektir. Böyle bir durumda CPR uygulamalarına ara verilmemeli ve sağlık ekibi gelene kadar devam edilmelidir.

Defibrilasyon anından birkaç saniye önce kurtarıcıların ve ortamda bulunan diğer kişilerin güvenlik açısından hastadan uzaklaşması gerekir. Aksi halde şoklama esnasında hastaya veya hastanın yattığı yere temas halinde olan kişilere elektrik çarpabilir.

İlk şoklamadan sonra cihazın verdiği talimatlara uyulmalı ve CPR uygulamalarına devam edilmelidir. Kalp ritmini analiz etmeye devam eden AED gerekiyorsa defibrilasyon işlemlerini sürdürecektir. Sağlık ekibi gelene kadar kurtarma kesintisiz devam etmelidir.

Yorumlar

Ergün Bilgiç - 24 Ekim 2021 12:31
Mükemmel anlattınız. Teşekkürler.

Sesan - 25 Ekim 2021 10:14
Merhaba. İlginiz ve desteğiniz için teşekkür ederiz.