KOAH

Akciğer Nedir?

KOAH’ı tanımadan önce vücudumuzdaki en önemli organlardan olan akciğerleri bilmek gerekir. Çünkü KOAH akciğerlerle ilgilidir. Akciğerler göğüs boşluğu içinde bulunur ve solunumun en önemli organıdır. Göğüs boşluğunun sağ ve sol yanında bulunan iki ayrı parçadan meydana gelmiştir. Sağ akciğer 3 loblu, sol akciğer 2 lobludur. İçi, hava ile dolu olan ve “akciğer kesecikleri” denilen boşluklu yapılardan oluşur. Bu keseciklere alveol adı da verilir. Keseciklerdeki hava, bronşçuklar, bronşlar, soluk borusu (trakea), gırtlak, yutak, ağız ve burun yoluyla dış ortam havası ile birleşir. Nefes alırken ve verirken aynı solunum rotası kullanılır. Nefes alma esnasında, havada bulunan oksijen gazı alveoller vasıtasıyla akciğerleri sarmış kılcal damarlardan kana geçer, kandaki karbondioksit gazı ise kılcal damarlardan alveollere geçer ve nefes vermeyle birlikte solunum yolundan dışarı atılır. KOA hastalığı tam da bu mekanizmada oluşan sorunlarla alakalıdır.

Detaylı Bilgi İste »

KOAH Nedir?

KOAH bir akciğer hastalığıdır. Bulaşıcı bir hastalık değildir. Zararlı gazların uzun süre solunması sonucu akciğerlerde oluşan deformasyonun neden olduğu ilerleyici solunum yolu daralmasına bağlı hava akımı kısıtlanması ile karakterize bir hastalıktır. KOAH, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada en sık öldüren 4. hastalıktır ve 2020’de 3. hastalık olması beklenmektedir. Türkiye’de ise en sık öldüren 4. hastalıktır.

Ülkemizdeki milyonlarca KOA hastasının yaklaşık %90’ı hasta olduğunun farkında bile değildir. Çok sık görülen bir hastalık olmasına rağmen hastaların hastaneye başvuruda gecikmesi ve hastanelerdeki spirometre cihazlarının yeterli sayıda olmaması KOAH tanısının konulmasını geciktirmektedir. Bu nedenle hastalık başlangıç evresindeyken çoğunlukla tespit edilememektedir. İlerlediğinde de hastanın tedavisi ve bakımı oldukça zor hale gelmektedir. Ülkemizde KOAH’lı olguların yaklaşık %9’unun tanısı konulabilmiştir, bu oran dünyada %20-40 arasındadır.

Hafif KOAH’ta, kronik öksürük ve balgam çıkarma görülür. Başlangıçta öksürük aralıklı olabilir, zamanla her gün ve sıklıkla gün boyu olmaya başlar. Balgam ise genellikle beyaz-gri renkte, koyu kıvamlı ve yapışkandır. Miktarı 10-50 ml aralığındadır. Orta şiddetli KOAH’ta hava akımı kısıtlanması başladığı için hastalar günlük aktivitelerinde zorlanır. Nefes darlığı şikayeti artar. Genellikle, hastalar bu aşamada doktora başvurur.

KOAH Nasıl Oluşur?

KOAH, kronik bronşit ve amfizeme bağlı olarak gelişen kronik, geri dönüşümsüz ve ilerleyici olan hava akımı kısıtlanması ile karakterize bir hastalıktır. Kronik bronşit ya da amfizemi olan bir hastada KOAH hastalığının geliştiğini söyleyebilmek için kronik hava akımı kısıtlanmasının meydana gelmiş olması gerekmektedir. Nefes yoluyla alınan zararlı gazlar akciğer dokusuna zarar verir ve hava değişimini sağlayan keseciklerin yapısını bozar. Doku bozulması hava akımının kısıtlanmasına neden olur ve solunum güçleşir. Bu duruma zararlı gazlar dışında akciğerlerde oluşan enfeksiyon, tütün ürünlerinin kullanımı, hava kirliliği ve bazı mesleki faktörler de sebebiyet verebilir.

Kronik Bronşit

Solunum yolunda fazla miktarda mukusun oluştuğu, sürekli öksürük durumudur. Art arda iki yıl içinde, yılda en az 3 ay görülen sürekli öksürük başlıca belirtisidir.

Amfizem

Akciğerlerin içinde bulunan alveol denilen hava keseciklerinin duvarlarının yıkımıyla oluşan anormal, kalıcı ve genişlemiş hava boşluklarının neden olduğu rahatsızlıktır. Klasik belirtisi nefes darlığıdır.

KOAH (?)

K – Kronik (sürekli olan)
O – Obstrüktif (tıkanıklık oluşturan)
A – Akciğer
H – Hastalığı

Görülme Sıklığı

KOAH daha çok ileri yaş hastalığıdır ve erkeklerde daha sık görülür. 40 yaş üstü kişilerde görülme sıklığı daha fazladır.

40 yaş üstü erişkinlerin yaklaşık %20’sinde KOAH görülür. Yani her beş kişiden biri KOAH’lıdır.

Ülkemizde 40 yaş üstü kişilerde yapılan bir araştırmada KOAH görülme sıklığının dünya ortalamasının üzerinde olduğu saptanmıştır.

Dünyada her yıl 3 milyondan fazla insan bu hastalıktan dolayı yaşamını kaybetmektedir.

Diğer hastalıklarda azalma görülürken KOAH görülme sıklığı %163 oranında artmıştır.

KOAH tüm dünya genelinde ölüm nedenleri arasında 4. sırada yer almaktadır. Ülkemizde de sonucu ölümle sonuçlanan 4. sıradaki hastalıktır.

Türkiye’de yaklaşık 3 milyon kişide KOAH olduğu tahmin edilmektedir.

Türkiye’de KOAH’lı olguların yaklaşık %9’unun tanısı konulabilmiştir, bu oran dünyada %20-40 arasındadır.

KOAH

Etkenler Nelerdir?

  • Sigara
  • Alkol
  • Hava kirliliği
  • Mesleki faktörler
  • Sosyoekonomik şartlar
  • Solunum yolu enfeksiyonları
  • Genetik faktörler
  • Akciğerde tahribata yol açan hastalıklar

 

KOAH İlerleyince Ne Olur?

KOAH ilerlediğinde vücutta oksijen azlığı da gelişebilir. Bu nedenle ellerde, ayaklarda ve yüzde morarma görülebilir. Kronik oksijen yetersizliği ve tekrarlayan öksürük nöbetleri kalp yetersizliğine neden olabilir.

Balgam çıkarma ve öksürük KOAH hastalığının başlangıcından itibaren vardır. Bu şikayetler zamanla artar, nefes darlığı ve hırıltılı solunum bunlara eklenir. İlk etapta öksürük hafiftir ve sabahları şiddetlenir. Balgam atılmasıyla hasta rahatlar. Hastalık ilerledikçe öksürük şiddetlenir ve balgam koyulaşır. Balgam üzerinde çizgi halinde kan görülebilir.

Fiziki Bulgular

Hastalık nedeniyle göğüs kafesinin ön ve arka çapı artar. Hastalar genellikle geniş fıçı göğse sahiptir. Boyundaki yardımcı solunum kasları belirgin hale gelir ve nefes alırken hareketleri izlenebilir. Hasta dinlenirken veya uyurken solunum sesleri azalır, kalp sesleri derinden ve hafif duyulur. KOAH hastalarında solunumun nefes verme safhası uzar. Bu bulgular genellikle erken dönem KOAH’ta görülmez.

Hastalığın Tanısı

Kronik öksürük, balgam çıkarma ve nefes darlığı gibi semptomlar ile başvuran hastaların standart akciğer grafisi çekilir ve solunum fonksiyon testi (SFT) yapılır. Bunların dışında EKG ve tam kan sayımı testleri de yapılabilir. Standart akciğer grafisinde KOAH‘a ilişkin bulgular saptanabilir. Solunum fonksiyon testi ise KOAH tanısının objektif olarak kesinleştirilmesini ve ağırlık derecesinin belirlenmesini sağlar.

KOAH belirtileri diğer bazı hastalıkların belirtileriyle benzerdir. Bunlarla karıştırılmaması için KOAH tanısında dikkate alınması gereken diğer hastalıklar şunlardır:

  • Astım
  • Bronşektazi
  • Tüberküloz
  • Kalp yetersizliği
  • Obliteratif bronşiyolit
  • Diffüz panbronşiyolit

 

40 yaşın üstündeyseniz, öksürük, balgam çıkarma ve nefes darlığı gibi şikayetleriniz varsa, geçmişte tütün ürünleri kullandıysanız veya mesleki olarak duman gibi zararlı maddeler soluduysanız hemen doktora başvurmanızı öneriyorum. Hekim KOAH tanısını koyduktan sonra bir takım tedavi ve korunma yöntemleri önerecektir. En sık uygulanan yöntemler ilaç veya cihaz tedavileridir.

İlaç Tedavisi

KOAH tedavisinde en önemlisi tütün kullanımını bırakmaktır. Bu hastalığın ilaç tedavisi de vardır. İlaçlar hastalığı iyileştiremez sadece ilerlemesini yavaşlatır.

KOAH’lı bir hastanın ilk olarak yapması gereken tütün ürünlerinin kullanımını bırakmak ve hastaneye başvurmak olmalıdır. Hasta, tütün ürünlerinden vazgeçemiyorsa, bağımlılığının tedavisi için hekime başvurabilir. Tütün bağımlılığı, tedavi edilebilen bir hastalıktır. Bunun dışında, nefes yoluyla alınan ilaç tedavisi ile birlikte yapılan fiziksel aktivite de çok önemlidir. Hastanın korunması ve daha hızlı iyileşmesi için haftanın en az beş günü, günde en az 30 dakika süreyle orta yoğunlukta fiziksel aktivite önerilmektedir. Yürüyüş yapmayı, hem kolay hem de eğlenceli olduğu için, fiziksel aktivite olarak tavsiye ederim.

KOAH’ın gelişiminde en önemli risk faktörü tütün kullanımıdır. Hiçbir ilaç tütün ürünlerinin kullanımının bırakılması kadar hastalığın ilerlemesini yavaşlatıcı etki göstermez.

KOAH

Cihaz Tedavisi

KOAH’da ilaç tedavisi dışında cihaz tedavisi de mümkündür. Genellikle hem ilaç hem de cihaz tedavisi birlikte uygulanır. En sık görülen cihaz tedavisi ise oksijen cihazı kullanımıdır. Buna uzun süreli oksijen tedavisi denir. Oksijen tedavisi, kanda oksijen saturasyonu belirli bir değerin altına düşmüş olgularda önerilir. Oksijen konsantratörü veya oksijen tüpü adı verilen cihazlarla uygulanır. Bu cihazlar hastaya oksijen kanülü ve sondası gibi aksesuarlarla bağlanır.

Oksijen tüplerinin içinde basınçlı oksijen gazı (%99-100 yoğunlukta) bulunur. Tüpün üzerine takılan manometre sayesinde basınçlı gaz hastanın kullanımına uygun hale getirilir. Tüpün içindeki oksijen gazı bittiğinde özel dolum tesislerinde tüpün tekrar doldurulması gerekir.

Oksijen konsantratörleri ise havada bulunan oksijeni süzer ve içindeki bir haznede yoğunlaştırır. Bu sayede, hastanın ihtiyacı olan kesintisiz oksijeni (%90-95 yoğunlukta) sağlar. Oksijen konsantratörlerinin tüpler gibi doluma ihtiyacı yoktur. Düzenli olarak bakımlarının yaptırılması ve filtrelerinin değiştirilmesi gerekir.

Oksijen cihazları dışında BPAP S veya BPAP ST adı verilen cihazlar da tedavide kullanılabilir. Bunlar tek başına uygulanabildiği gibi oksijen cihazlarıyla birlikte de uygulanabilir. BPAP cihazları oksijen konsantratörleri gibi oksijen gazı üretmez, dış ortamda bulunan havayı daha basınçlı hale getirerek hastanın solunumuna destek olur. BPAP’lar tek başına yeterli olmadığında oksijen cihazlarıyla birlikte uygulanabilir. BPAP cihazları yüze bağlanan maskelerle kullanılır.

BPAP S = Bilevel Positive Airway Pressure Spontaneous
BPAP ST = Bilevel Positive Airway Pressure Spontaneous Time

Hastanın hangi cihazı veya cihazları kullanacağı hekim raporuyla belirlenir. Rapor içeriğinde uygulanması gereken parametreler de yazar. Cihazlar bu parametrelere göre ayarlandıktan sonra hasta tarafından kullanılabilir.

    Sizin desteğinizle güçleniyoruz. Sosyal sorumluluk projelerimizi, hizmetlerimizi ve ürünlerimizi daha çok kişiye ulaştırabilmek için desteğinize ihtiyacımız var. Bu sayfayı sosyal medyada paylaşır mısınız?

    Bilgi İste

    Bu konuyla ilgili daha detaylı bilgi istiyorsanız aşağıdaki formu doldurun ve butona tıklayıp lütfen bekleyin. En kısa sürede sizinle iletişime geçeceğiz. Bilgi hizmetimiz ücretsizdir.

    Butona 1 kere tıklayıp bekleyin.

    Whatsapp
    Whatsapp
    KOAH https://sesanltd.com.tr/koah »